Bu kadar kelimeden sonra sizlere benim sorunlarım içinden sadece bir tanesine değinmek istiyorum ki aslında bu sorun genel olarak üniversite öğrencilerinde görülen bir durum. Bu durumun adı "okulu uzatmak". Tamam okulu uzatmak ama ne kadar uzatmak? İşte asıl kilit nokta bu soru işte. Öncelikle bana "okul ne zaman bitiyor?" diye sorulduğunda ilk yanıtım aslında bir soru oluyor. "Sınavlar olarak mı yoksa tamamen okul mu?". Sonra bu kaçış sorusuna da "okul olarak" cevabını aldıktan sonra aynı sınavda bir soru görürsün sanki Rusça yazılmış da(ki bir hocamız bütünleme sınavında soruları Rusça sormuştu) hiç bir şey anlamamışsın gibi oluyor. Çünkü sorunun cevabını kestiremiyorum. Bakıyorsun bir elinde alıp da veremediğin dersler, diğer elinde de daha hiç almadığın dersler var. Sonra elinde kalan derslere bakarak diyorsun ki "en az bir sene uzadı". Ama ne kadar uzayacağını Allah bilir.
Bu olaylar yaşandıktan sonra diyorsun ki "zaten okulu uzattım bari bir iş falan yapayım da bir b*ka yarayayım" ama gelin görün ki bu devirde her hangi bir iş yapıp para kazanayım demek, ölme eşeğim ölme. Bir yandan çalışıp bir yandan da okulu uzatmamaya çalışmak da ayrı bir zulüm.
Öyle ya da böyle bir şekilde yaşıyorsun. Ama diğer yandan da yaşın ilerliyor ve bunun farkına varıyorsun. İşte o anda bir darbe daha iniyor kalbine. Önünde seneler var, askerlik var, iş bulma süresi var, iş bulduktan sonra para biriktirip hayalinin kadınıyla evlenmek var. Fakat sana biçilmiş ömür ne kadar bilmiyorsun. Hep bir şeyler uğruna kendini, kalbini hasta ediyorsun. Parasız da yaşayamıyorsun, yaşatamıyorsun. Bu böyle sürüp gidiyor.
Neyse fazla uzatmayayım, herkes kendi gemisini yüzdürüyor. Artık dümenin başına geçme vakti geldi. Aslında geçti bile ama her şey için geç değil diyerek kendimizi avutalım.
Saygılarımla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder